Halkın Partisi Genel Sekreteri Turgut Alas, Bağımsız Web TV’de Ali Baturay’ın hazırlayıp sunduğu Markaj programının konuğu oldu.
Son dönemde büyük infiale neden olan sahte diploma skandalıyla ilgili açıklamalarda bulunan Turgut Alas “Bu konuya sadece üniversiteler üzerinden değil, devlet yapısından gitmek lazım. Bunu engellemesi gereken aslında devlettir. Ama bakıyorsunuz ki bir virüs gibi devletin içinde de yayılmış. Bürokratlar, müsteşarlar, özel kalemler hepsi bu işin içinde. Bunda bir örgütlenme var. Devletin içerisindeki bu kurumları temizleyerek daha düzgün bir zemine oturtamazsak ilerleyen dönemlerde başka şekilde önümüze çıkacak. Geçmişte de bu tip olaylarla karşılaştık” dedi.
Son dönemde büyük infiale neden olan sahte diploma skandalıyla ilgili açıklamalarda bulunan Turgut Alas “Bu konuya sadece üniversiteler üzerinden değil, devlet yapısından gitmek lazım. Bunu engellemesi gereken aslında devlettir. Ama bakıyorsunuz ki bir virüs gibi devletin içinde de yayılmış. Bürokratlar, müsteşarlar, özel kalemler hepsi bu işin içinde. Bunda bir örgütlenme var. Devletin içerisindeki bu kurumları temizleyerek daha düzgün bir zemine oturtamazsak ilerleyen dönemlerde başka şekilde önümüze çıkacak. Geçmişte de bu tip olaylarla karşılaştık” dedi.
“SİZ İYİ BİR İNSANSANIZ STATÜNÜN, DİPLOMANIN BİR ÖNEMİ YOK”
Son dönemde yaşananların temizim diyenin utanır bir hale geldiği bir duruma neden olduğunu söyleyen Alas “Bunlar toplumun büyük bir kısmında kolay yoldan para kazanayım düşüncesiyle yola çıkmanın sonucu olarak ortaya çıktı. Baktığınızda barem, kıdem ve daha fazla maaş alabilmek için bu sahte diploma olayına yönelenler var. Kimisi de statü ve egosu için bunu yapıyor. İnsan doğru bir insan olduğunda statünün ve eğitimin bir önemi yok. Kimse olaya bu şekilde bakmıyor. Şu anda toplumun siyasete bakış açısı değişti.” dedi.
“SİYASETTEKİ YOZLAŞMAYI VE ÇÜRÜMEYİ TEMİZLEMEK İÇİN KARARLI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Siyasetin içinde büyük bir yozlaşma ve çürüme olduğunu söyleyen Alas “Bunu temizlemek için kararlı mücadelemize devam edeceğiz. Bu tarz olayların önüne geçmek için caydırıcı cezalar verilmesi gerekiyor, yoksa bunun önüne geçmek imkansız hale gelecek ve elimizde temiz olan hiç bir kurumumuz kalmayacak” şeklinde konuştu.
“PARTİZANLIKTAN VAZGEÇİP RENKLERİ VE AMBLEMLERİ BİR KENARA BIRAKMALIYIZ”
Renkleri ve amblemleri bir kenara bırakarak düzgün insanların yöneteceği bir ülkeye ihtiyaç olduğunu belirten Alas “Eğer bunu yapmazsak, partizanlıktan vazgeçmezsek memleket elden gidecek. Ne liyakat kaldı ne dürüstlük. Tabii ki bütün partilerin içerisinde düzgün insanlarımız var. Bu yüzden hep beraber el ele vererek bu çürümüşlüğe, yozlaşmışlığa son vermemiz gerekiyor” dedi.
“PARTİNİ DEĞİŞTİREMİYORSAN, KENDİ PARTİNİ DEĞİŞTİR”
Siyasetin topluma yarattığı güvensizliğin büyük etkisi olduğunu söyleyen Alas “Mizahi anlamda bakacak olursak partini değiştiremiyorsan, kendi partini değiştir diye düşünmek gerekir. Dönem dönem konjektür değişir ama insanlar sandığa gittiğinde doğru, liyakatlı insanları seçmek zorundadır. Ülkeyi düzgün yönetmek için böyle insanlara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
“GAİLEMİZ MEMLEKET VE GELECEĞİMİZ”
Halkın Partisi’nin tek derdinin vatandaştan oy almak olmadığını belirten Turgut Alas “Gailemiz memleket, halk. Geleceğimiz için uğraşıyoruz. Seçimde oy almışız almamışız diye yola çıkarsak diğerleriyle aynılaşmış oluruz. Bir farkımız olmalı.” dedi.
Programda narenciyede yaşanan sıkıntılara da değinen Alas “Genel noktaya baktığımızda liyakatsızlıktan kaynaklı önlem alamama, pazarı takip etmemek bu durumun buraya gelmesinin en büyük etkeni. Ama narenciyeye baktığınızda geçmişten kalma sorunlar da var. Dalda kalma meselesi yeni değil, daha önceki hükümetler döneminde de yaşandı. Tür ve çeşit değişikliği de bu duruma biraz sebep oldu. Mandora dediğimiz çeşit 1 ay dalda kalır ama Valencia 4-5 ay kalabilir. Şu anda en büyük sıkıntı bundan kaynaklı, Mandorada rekolte artmaya başladı. Bunu kaldıracak iş gücünüz, işleyecek tesisiniz yok, pazar bulamıyorsunuz. Tekrar bir planlama yapmak gerekli. Biz yıllarca uyardık ama her konuda olduğu gibi bununla ilgili hiç bir adım atılmadı. Bunun en iyi örneklerinden biri enginar. Birileri yurt dışından geliyor bizden enginarı satın alıyor daha sonra dönüyor işlenmiş şekilde bunları bize geri satıyor” dedi.
“DAHA HASTALIĞIN NE OLDUĞUNU DAHİ BİLMİYORLAR”
Ana sıkıntının hastalıktan kaynaklandığını belirten Alas “Daha önce bunun raporlarının geldiğine dair iddialar var ama bir cevap alamıyoruz. Gayri meşru hükümetle meclisteki muhalefet arasında süren tartışmalardan dolayı bir cevap alamıyoruz. Böcek var yok, hastalık var yok gibi boş tartışmalar yapılıyor. AB tarafından Eylül ayında duyuruldu, bizim buradakilerin Kasım ayında haberi oldu. Yetkililer o zaman sahaya inip önlemini alsaydı şu anda yaşanan sıkıntılar meydana gelmezdi. Çözeriz dediler yine beceremediler. Geldiğimiz noktada önümüzdeki dönem için bilimsel çalışmaların yapılması gerekiyor. Bu yıl için özellikle Mandora için artık geç kalındı. Eğer hastalık varsa ve gerekli çalışmalar yapılıp önlem alınmazsa 3-5 yıl içerisinde adada narenciye ağacı kalmayacak” şeklinde konuştu.
“NARENCİYEDE BU YILI KAYBETTİK”
Türkiye’nin ambargo koyduğuna dair iddialarla ilgili de açıklamalarda bulunan Alas “Türkiye’nin yaptığı doğru. Bütün dünyada uygulanan uygulama bu şekildedir. Biz de tarımsal alanda geçmiş dönemde Türkiye’den gelen bitkisel materyallere yasak koyduğumuz oldu hala da oluyor. Bizim burada yapmamız gereken şey Türkiye’ye bu riskin olmadığını, önlem aldığımızı göstermemiz gerekiyor ama maalesef beceriksiz gayri meşru hükümetimiz bunu yapamıyor. Maalesef bu yılı bu saatten sonra ihracat anlamında artık kaybettik diyebiliriz.” dedi.
