Halkın Partisi (HP) Merkez Yürütme Organı Üyesi Teksen Köroğlu, KKTC’deki sulak alanlar konusuna dikkat çekti.
Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Köroğlu, “KKTC sulak alanlara ne kadar önem veriyor, ne yapıyor” sorusunu sordu.
Köroğlu’nun paylaşımının tamamı şöyle:
“Sulak alan ekosistemleri hakkında farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde sulak alanların önemine ve bu alanlarda yaşanan biyolojik çeşitlilik kaybına dikkat çekilmektedir.
Ülkemizdeki sulak alanlar, içme suyu, su yönetimi ve arıtma probleminin çözümü ile ilgili Hükümetlerin ve Bakanlıklarının Mühendislik akılları sorunların çözümü için yeterli olamadığı hala daha gözlenmektedir.
Karar verici mercilerin yanlış olarak kurgulamış oldukları su ile ilgili yönetsel zaafiyetleri bu yapıda görev alan liyakatsiz partizan kişilerin yaklaşımları sorunu daha da karmakarışık hale getirmiştir.
Dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliklerinin bulunduğumuz coğrafyaya yapacağı etkileri bilimsel olarak takip etmez izlemez ve çözümlerini masaya vaktinde yatırmaz isek gün gelecek Anavatandan büyük fedakarlıklarla bağlanan ‘can suyun’ bile bizim Su sorunumuzu kurtaramayacağını suda değil susuzlukta boğulabileceğimizi görebilir olacağımızı söylemek ne falcılık ne de vatan hainliğidir.
Hükümetlerin bir an önce konuyu siyasi tartışmalara ve partizanlığa yer verilmeyecek şekilde ele alınmasını ülkemizdeki üniversitelerden de destek alarak tüm ilgili paydaşlarla birlikte masaya yatırması gerekmektedir.
Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tamamen bilimsel bilginin uygulanmasına, su, hava, toprak ve ormanlar gibi çevre unsurlarının korunması ve sürdürülebilir olarak yönetilmesine imkan verecek şekilde plan ve tasarlanması ile küresel kuralların uygulamaya bir an önce geçilmesi gerekmektedir.
Ülkemizdeki 33 tane olan sulak alanlarımızın birçoğunun korumasız savunmasız atıl durumda anlamı ve görevi dışında bırakılmış olması konunun ne kadar acil ve SOS verdiğinin göstergesidir.
Su ve sulak alanları koruma bilincinin yeteri kadar oluşmadığı toplumumuzda bunun önemini öğretici eğitim çalışmaları da hiç bekletilmeden bir disiplin içinde başlatılmalıdır.
Sulak alanlar gününde ben sulak alanlar dışında ilgili diğer içme suyu, su, deniz, atık sular,
katı atıklar, dağlar, ormanlar, hava, toprak ve diğerlerindeki gibi kirliliğinin önlenmesi ve yönetilmesi
şeklinde özetlenebilecek, çevre unsurlarının sürdürülebilir şekilde korunması ve yönetilebilmesi için oluşturulacak yeni bir yapılanmanın kaçınılmaz olduğu gerektiğini vurgulamak isterim.”